KAYISI KAYISI YETİŞTİRİCİLİĞİ Türkiye yaptığı kayısı yetiştiriciliği ile hem sofralık hem de kurutmalık kayısı üreten ülkelerin başında yer almaktadır.Kayısı yetiştiriciliğinde Sofralık ve erkenci kayısı üretimi açısından Ege ve Akdeniz Bölgeleri büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesinde kaliteli ve erkenci çeşitlerin sayılarının artırılması önemlidir. Kayısı, nispi nemin çok yüksek olduğu Karadeniz sahilleri ve kışları çok soğuk geçen Doğu Anadolu Bölgesinin bazı kesimleri dışında, Türkiye’nin hemen her yerinde yetişmektedir. Erken çiçeklenen bir meyve türü olduğundan, ilkbahar geç donlarından çok etkilenmektedir.
Bölgenin ekolojisine uygun çeşit önerilmesinde; diğer özeliklerin yanında, çeşitlerin soğuğa ve dona dayanım özelliklerinin de bilinmesi çok büyük bir önem taşımaktadır. Meyve ağaçlarının soğuğa ve dona dayanımları kış süresince artmakla birlikte, kış aylarında çevre koşullarındaki değişimlerden kayısı ağaçları etkilenmektedir. Ege Bölgesi diğer meyve türlerinde olduğu gibi, sofralık kayısı üretimi açısından da önemli bir paya sahiptir. Habitüsü: Kayısı ağacı genellikle kuvvetli büyür ve yayvan bir taç oluşturur. Taç şekli çeşitlere göre değişiklik gösterir. Çok dik, dik yayvan, yayvan veya çok yayvan olabilir. Ağaçlar genellikle 5-6 m’ye kadar yükselir. Büyüklükleri çeşide, yaşına, kullanılan anaca ve toprağın tipine göre değişir. Ağaçlar düzgün ve dik bir gövde oluşturur. Kök: Kayısı ağacı derin köklü bir meyve türüdür. Kazık kök oluşturur. Kökler toprak içerisinde 2 m veya daha derinlere inebilir. Dallar: Kayısı ağacı üzerinde değişik dal tipleri bulunmaktadır. Bu nedenle, ağaç üzerinde şekil, uzunluk ve gelişme kuvveti bakımından farklı dallar görülür. Karışık dallar: Bir önceki vejetasyon döneminde oluşan dallardır. Üzerlerinde hem odun gözleri hem de çiçek tomurcukları bulunur. Gözler birli, ikili veya üçü bir arada olabilir. Çiçek tomurcuklarından çiçek, dal uçlarında bulunan odun tomurcuklarından sürgün, yanal haldeki odun tomurcuklarından genellikle yaprak, bazen de bunlardan kısa sürgün meydana gelebilir. Bu sürgünler genellikle mayıs buketlerini oluşturur. Mayıs buketi: Bunların uzunluğu 3-4 cm kadardır. Ucunda bir odun tomurcuğu ve çevresinde de çiçek tomurcukları bulunur. Mayıs buketlerinin ömrü 2-4 yıldır. En kısa dallardır. Meyve dalları: Mayıs buketlerine göre daha uzundurlar. Boyları 5-10 cm kadardır. Uç kısımlarında bir odun tomurcuğu yer alır. Dal boyunca sadece çiçek tomurcukları bulunur. Obur dallar: Boyu daha uzun dal tipidir. Boğum araları çok uzundur. Üzerinde sadece odun tomurcukları bulunur.Ağaç tacının yenilenmesinde önemli rol oynarlar. Odun dalları: Obur dallardan daha kısa boyludurlar. Onlardan daha zayıf gelişme gösterirler. Üzerlerinde sadece odun tomurcukları bulunur. Boğum araları uzundur. Yapraklar: Kalp şeklinde, ince dokulu, parlak yeşil ve tüysüzdür. Yaprak kenarları ince dişlidir. Yaprak sapı uzun,sapın aya ile birleştiği kısımda 1-4 adet siğil bulunur. Yaprak koltuklarında 1-3 adet tomurcuk bulunur. Bunlar odun veya çiçek tomurcuklarıdır. Çiçekler: Her bir çiçek tomurcuğundan bir adet çiçek meydana gelir. Çiçek tomurcukları saf haldedir. Bunlarda sadece çiçek meydana gelir. Her bir çiçekte 5 çanak yaprak, 5 taç yaprak, 20-35 adet erkek organ ve 1 adet dişi organ bulunur. Bazı çiçeklerde 2 dişi organ görülebilir. Çiçeklerin taç yaprakları, pembemsi beyaz renktedir. Kayısı ağaçlarında çiçeklenme, yapraklanmadan önce olur. Meyve: Kayısı meyvesinin şekli, rengi, iriliği ve tadı çeşitlere göre değişiklik gösterir. Meyve ağırlığı 20-70 g arasında olur.
Döllenme biyolojisi: Kayısı çeşitlerinin büyük çoğunluğu kendine verimlidir. Tozlayıcı başka bir çeşide ihtiyaç göstermezler. Ancak; Tokaloğlu (İzmir), Şam, Bayram Ali, Şekerpare ve Nancy gibi çeşitler kendine verimsizdir. İklim: Kayısı, mevsimlerin birbirinden kesin olarak ayrıldığı soğuk ve sürekli bir kış, kurak ilkbahar ve güneşli-sıcak yaz mevsimine sahip iklim bölgelerinde iyi yetişmekte ve kaliteli ürün vermektedir. Toprak: Derin, geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin olan ince dokulu, tınlı, tınlı-kireçli topraklar kayısı yetiştiriciliği için uygundur. Çok fakir topraklarda büyümenin yeterli olmaması, çiçeklerin iyi beslenememesi yüzünden verim ve kalite azalır. Nemli ve ağır topraklardan hiç hoşlanmazlar. Bu gibi topraklarda kayısı yetiştiriciliği ancak, uygun bir erik anacının kullanılmasıyla mümkün olur. Kireçli topraklara şeftaliden daha çok dayanır. Şeftalinin fazla kireçten zarar gördüğü topraklarda, kayısı rahatlıkla yetişir. Kireçli topraklara tolerans bakımından, bademe yakın bir durum gösterir.
Çoğaltılması: Bir meyve çeşidini çeşit özelliklerini yitirmeden doğrudan tohumla çoğaltmak mümkün değildir.Çeşitlerinin çoğu kendine döllenir olan kayısıda tohumla çoğaltma yapıldığında, fazla açılma ve yozlaşma görülmese de çeşidin bazı özellikleri kendinden sonraki nesle geçmez. Kayısı aşı ile üretilir. Bahçelerin kurulması: Genellikle 1-2 yaşında aşılı fidanlar kullanılır Toprağın yapısına uygun anaçlar seçilmelidir.Ağaçlara verilecek mesafeler; toprağın yapısına, kullanılan anaca, ağacın büyüme karakterine ve gücüne göre değişir. Çöğür anacına aşılı kayısılar 7 x 7 – 10 x 10 m aralıkla dikilebilirler. Fidan dikimi, kışı ılık geçen yerlerde yaprakların dökülmesinden itibaren, ilkbaharda gözlerin uyanmasına kadar geçen devrede yapılabilir. Toprak işlemesi: Kayısı bahçesi bir yıl içinde; sonbaharda, ilkbahar başında, sonunda ve hatta yaz ortasında sürülmek suretiyle yabancı otlar yok edilir. Böylece ağaçların topraktaki su ve besin maddelerinden daha iyi yararlanmaları sağlanır. Derin sürümden kaçınılmalıdır, mümkün olduğunca kazayağı vb. aletlerle sürülmelidir. Ayrıca, bahçelerde geçici bir örtü bitkisinin yetiştirilmesinde yarar vardır. Sonbaharda ekilen örtü bitkileri ilkbaharda %10 çiçeklenme görüldüğünde toprağa gömülür. Böylece toprağın organik madde miktarı artar, fiziksel yapısı düzelir. Sulama: Sulama 15 – 20 günde bir tekrarlanır. Toprağın geçirgenliği azaldıkça, iki sulama arasındaki süre kısalır. Hasattan önce yapılan sulamalar, meyve iriliğini ve kalitesini artırır. Yaz sonu-sonbahar başında yapılan sulamalar,özellikle çiçek tomurcuklarının gelişmelerini tamamlaması bakımından çok yararlı olur.Damlama sulama uygulanan bahçelerde verim, kalite artar ve gübreleme, sürüm gibi masraflar düşer. Budama: Kayısı ağaçlarına bölgenin iklim koşullarına göre goble veya değişik doruk dallı şekillerden birisi verilir. Hasat: Sofralık ve uzak mesafeye nakledilecek olan kayısılar henüz sertken ve zemin rengi kısmen sarardığı zaman toplanır. Bir ağaçtan hasat normal olarak 3 defa yapılır. Daha fazla da tekrar edilebilir.Kayısılar uzun süre saklamaya gelmez. Pazarda yığınağı önlemek ve uzak mesafelere sevk olgunluğunda toplanmış kayısıları sıfır derecede 7-10 gün saklamak mümkündür. ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE KAYISI BAHÇESİ TESİSİ BAHÇE YERİNİN SEÇİMİ
İlkbaharın geç donlarından etkilendiği için ova ve Çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar tercih edilmelidir. Irmak kenarlarından, soğuk havaların toplandığı veya sislerin oturduğu çukur yerlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca bol ışık ve güneş istediğinden güney yamaçlar tercih edilmelidir. Meyilli arazide soğuk hava alt taraflara çöktüğünden dikilen kayısı ağaçları dondan fazla zarar görürler .Fakat yukarılara çıkıldıkça ağaçların dondan zarar görmesi kısmen önlenmiş olur. Kayısı ağaçları meyilli arazinin tesviye eğrileri üzerinde meydana getirilen teras ve çizgiler üzerine dikilirler. Meyilli arazide bu suretle meydana getirilen şekiller hem taban suyunun muhafazasına yardım ettiği gibi. yukarıdan aşağıya inen yağmur sularının akıp gitmesini ve toprak erezyonunu önlemektedir . KARE USULÜ BAHÇE TESİSİ Kapama şekilde bir bahçe tesisi olup, bu usulde dikilen ağaçların sıralar arası ve üzerindeki mesafeler birbirine eşittir. Bu şekilde bir bahçe kurmak için dikilecek fidanların yerlerini tespit etmek maksadıyla ip, şerit, metre, kazık gibi araçlar kullanılır .Kare şeklindeki dikim usulü bilhassa geniş taç yapan ve uzun ömürlü ağaçlar için tatbik edilir. DİKDÖRTGEN USULÜ BAHÇE TESİSİ Dikdörtgen şeklinde tesis edilmiş bahçelerde sıralar arasındaki mesafeler sıralar üzerindekinden daha fazladır . Dikdörtgen usulünde tesis olunan bahçeye dikilen ağaçların miktarı diğer usullerinkine nazaran daha azdır. SATRANÇ USULÜ BAHÇE TESİSİ Bu usule beşli dikim usulü de denilir. Satranç usulünde kayısı gibi geniş taç teşkil eden ağaçlar kare şeklinde dikildikten sonra karelerin kesiştiği boşluklardan faydalanmak maksadıyla Şeftali gibi kısa ömürlü ve küçük taçlı ağaçlar dikilir. Geniş taçlı ağaçlar yetiştikten sonra ve tam mahsule yattıktan sonra ortada kalan kısa ömürlü ağaç sökülerek yok edilir. ÜÇGEN USULÜ BAHÇE TESİSİ Bu usulde bahçe tesis etmek için fidanlar eşkenar olan üçgenin köşelerine dikilir. Böylece bahçedeki ağaçların her istikametindeki araları birbirine eşit olduğundanher taraftaki güneş, hava ve topraktan aynı derecede faydalanırlar. Bu usul dikim bilhassa meyilli olan arazi için uygun görülmektedir. Diğer taraftan belli bir sahaya daha çok ağaç dikmek mümkün olduğundan çoğunlukla tercih olunan bir metotdur . |
3182 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |